Proje Stüdyo Tasarım Ofisi Mayıs 2003 de kuruldu. Fehime Taş Özdemir tarafından özellikle tekstil sektöründe hizmet vermek üzere projelendirildi. Fehime Taş Özdemir Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’den mezun olduktan sonra tasarımcı olarak tekstil sektörüne hizmet verdi. TRİSAD’ da genel sekreter olarak görev yaptı. Bu görev sırasında piyasada markalaşma, moda tasarımı vb. alanlarda hizmet yetersizliğini ve bir çok firmanın kaynak israfı ile sonuçlanan girişimlerini gözlemledi. Güçlü ve köklü üretim tecrübesine sahip bir piyasada özellikle tasarım geliştirme ve tasarımcılarla üreticiler arasında ki yetersiz ilişkiyi gözlemledi. Bu gerekçelerle TRİSAD’ da ki görevinden ayrılarak eşi Bülent Özdemir ile birlikte Proje Stüdyo Tasarım Ofisi’ni kurdu.
Proje Stüdyo Tasarım Ofisi’nin misyonu, “Türkiye’nin moda üreten markalar ülkesi olmasına katkı sağlayacak projeler üretmek” olarak belirlendi. Ağırlıklı olarak tekstil sektöründe hizmet vermekle birlikte tasarımın sonsuz olanakları çerçevesinde başka sektörlerin moda ve marka oluşumlarında projeler çerçevesinde hizmetler verdi.
Aradan geçen 17 yılda ilk gün belirlenen misyon hedefinin Türkiye için ne kadar gerekli olduğu bir çok projede verilen hizmetle bir çok kez test edildi. Tasarım hizmetlerine devam etmekle birlikte özellikle tekstil sektöründe önemli bir boşluğu doldurmak üzere W.O.O.D. – tshirt projesini hayata geçirdi. Bir çok genç ve yeni tasarımcıya tişört üreticisi olarak hizmet vermektedir. Seçkin markalara üretici olarak hizmet verirken, güvenilir ve sağlıklı giysi, tasarım bilinci, tasarım kültürü gibi konularda eğitici faaliyetlere de önem veren projeler gerçekleştirmektedir.
2020 yılına girdiğimiz bu günlerde gittikçe güçlenen üretim altyapımızla ve kendi tesislerimizde üretimin her aşamasında sorunsuz hizmet vermek için yenilendik. Yeni ortaklık ve işbirlikleri ile güçlendik. Tişört üretimi ile ilgili her konuda bizi aramaktan çekinmeyiniz.
WOOD-TSHIRT
“World Of Original Design – Orijinal Tasarım Dünyası” olmak hedefi ile 2003 yılında Proje Stüdyo Tasarım Ofisini kurduk. Ve ilk gün misyonumuzu belirledik.: “Türkiye’nin moda üreten markalar ülkesi olmasına katkı sağlayacak projeler üretmek…”
Türkiye’de yıllar içinde kurulan ve bütün dünyaya başarı ile hizmet veren tekstil üretim altyapısının, başarılı moda markaları çıkarabilmek için sağlam bir altyapı oluşturduğunu düşünüyoruz.
Misyon hedefimiz doğrultusunda bu üretim altyapısı ve deneyimini kullanarak hizmet vermek üzere wood-tshirt markasını projelendirdik.
Tişört tasarlamak, üretmek ve satmak isteyenlere hizmet verecek güçlü ve dinamik bir altyapı oluşturduk.
Promosyon amaçlı nitelikli tişört ihtiyacı olan firmalara yüksek kalite standartlarında tasarım ve üretim hizmeti vermeye başladık.
İnternetin olanaklarından yararlanarak hayallerini tişörte aktaracak girişimcilerin yollarını açtık.
Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde ki seçkin butiklerin, markasına önem ve değer veren perakendecilerin ve son yıllarda hızla gelişen sosyal medyadan satış yapan sosyal moda markaları olarak adlandırdığımız kendi sayfaları üzerinden satış yapmak isteyen herkesin tişört ihtiyacını kendi markaları ile karşılayabilecekleri “Marka Sizsiniz” projesini hayata geçirdik.
Türkiye’de ki tüketicilerin AB ülkelerinde ki tüketicilerle aynı kalitede ve güvenlik standartlarında Türk Malı ürünler kullanmasını;
Wood-tshirt’ün orijinal tasarımlar dünyasına herkesi bekliyoruz.
SOS for ANIMALS of Turkey ( Hayvanlar İçin “Alışveriş Yap & Yardım Et” ) (Help by shopping for Animals)
SOS for ANIMALS markası Proje Stüdyo Tasarım Ofisi ‘nin Sosyal Sorumluluk amaçlı e-ticaret Projesidir. SOS for ANIMALS markası ile, başka hiç bir yerde bulamayacağınız konsept tasarımlar ve kaliteli ürün satışından elde edilen “PERAKENDE KAZANCIN TAMAMI”, Türkiye’nin en büyük hayvan hakları organizasyonu olan HAYKONFED’ e (HAYVAN HAKLARI KONFEDERASYONU) bağışlanmaktadır. Banka hesapları ve satış bilgileri şeffaflık sözleşmesi gereği HAYKONFED denetimine açıktır. Harcadığınız her kuruş Hayvan Hakları için kullanılmaktadır. HAYKONFED ve PS Tasarım Ofisi arasında ki bütün ilişki şeffaf ve hukuki mekanizmalarla karşılıklı denetim altındadır. SOSfor animals.com dan yapacağınız alışverişlerle başka yerde bulamayacağınız özgün tasarım ürünler satın alacak ve aynı zamanda bir sokak hayvanına yardım etmiş olacaksınız. Hayvanlar için Alışveriş Yap & Yardım Et. Sen de bu iyilik hareketinin bir parçası ol. SOSforAnimals.com için her türlü öneri ve tekliflerinizi info@sosforanimals.com a göndermenizi rica ederiz. Öneri, teklif ve desteklerinizle büyüyecek bu proje için harekete geç. sosforanimals.com
Doğal Çocuk Nedir?
“Doğal Çocuk Sorumluluk Bilinci Duymaktır”. Çocuklarımızın ilk doğduğu gün kadar saf, temiz, sağlıklı ve mutlu bir geleceği olsun diye düşünmek , sorumluluk bilinci duymak ve çaba göstermektir.
“Doğal Çocuk Paylaşabilmektir” Kendi çocuğumuzun sağlığı, güvenliği ve geleceği için dikkat ettiğimiz herşeyin bütün çocuklarımız için standart haline gelmesini istemektir.
“ Doğal Çocuk Yüksek Standartlardır” Çocuklarımızın sağlığı sözkonusu ise daha azı ile yetinmemektir. En yüksek standartlardır.
“Doğal Çocuk Güven Duymaktır” Güven artık söz değil yasalar, yönetmelikler, etiket ve denetimdir.
Doğal Çocuğun Hikayesi?
Bu hikaye kızımızın dünyaya gelmesi ile başlamıştır.
Dünya’ya yeni bir birey getirecek olmanın heyecanı beraberinde endişeleride taşımaktaydı.
Nasıl beslenecek, ne giyecek, nasıl bir ortamda büyüyecek, nasıl bir eğitim alacak, nasıl kendine, ailesine, çevresine, dünyaya faydalı bir birey olacak düşünceleri en başından zihnimizi meşgul etmeye başlamıştı.
En kolayı beslenmesiydi. Çünkü en doğal olanı anne sütü idi. Büyüdükçe aynı doğallıkta nelerle besleyebiliriz diye düşünmeye başladığımızda gıdada ki tehlikeleri farketmeye başladık. Fakat günde 3 öğün yediğine dikkat ederken ilk doğduğu andan itibaren vücudu ile temas eden giysilerin 24 saat üzerinde olduğunu farketmemiz için vücudunda kızarıklıklar oluşmasını yaşamamız gerekti. Anladık ki bazı giysiler alerjiye yol açıyordu. Biraz araştırdığımız zaman bu konunun çok önemli ama aynı oranda çok az bilinen bir konu olduğunu farkettik. Alerjiden daha önemli sonuçlara yol açabilecek bir sorunla karşı karşıyaydık. Vücuda direkt temas eden giysilerde ki boyar maddelerin, kimyasalların çocuğun giysiyi emmesi, terleme ile vucuduna alması neticesinde vucuda girdiğini ve uzun vadede kanser vb birçok hastalığa yol açabileceğini öğrendik. Özellikle iç giyimde, tişörtlerde, bebek bezlerinde vb.
Çocuğumuz okul yaşına geldiğinde okul giysilerinin bütün gün üzerinde olduğu ve devamlı terlediği zaman bu etkiye maruz kalabileceğini gördük. Araştırınca okul giyimi üreten ve satan hemen hemen hiçbir firmanın, velinin,eğitimcinin bu konu hakkında bilgisi olmadığını gördük.
Giysi Güvenliği kavramı hayatımıza ilk defa böyle girdi. 1990 larda AB ülkelerinde benzer sorunlar gündeme girdiğinde 1992 yılında 14 tane uluslararası bağımsız laboratuvarın Öko Tex birliğini kurduğunu ve “Tekstilde Güven” sloganı ile bir ÖkoTex 100 etiketini sunduğunu gördük.
2000 yılında Türkiye Triko Sanayicileri Derneği genel sekreterliği yaptığım dönemde, AB ülkelerinin büyük markalarının Türkiye’de fason üretim yaptırırken aradığı bu belge ve yüksek standartlar nedeniyle üreticilerimizin Avrupa için bu standartlarda ürünler ürettiğini memnuniyetle gözlemledim.
Ama dikkati çekmek istediğim konu şudur:
İç piyasaya satılan yani bizim çocuklarımız için üretilen ürünlerde acaba durum nedir?
İşte bu noktada maalesef büyük sorun olduğunu, bizzat sektörün içinde ki bir anne ve eğitim gönüllüsü olarak çok vahim olduğunu görüyorum. Maalesef bu belgeyi alan firmalarımızın % 99.9 u ihracat yaptığı ürünler için talep etmektedir. İthal edilen ürünlerde kısmen de olsa gümrükte bazı koşullar aranmakta ve zaman zaman denetimler yapılmakta. Hatırlarsınız bir kaç yıl önce gümrükten alınan ithal ürünlerde test yapılmış ve “ bırakın giymeyi dokunmak bile kanser yapar” diye test kurumu başkanı açıklama yapmıştı. Bununla birlikte Türkiye üretici bir ülke. Ve iç piyasaya üretim yapan firmaların denetimi için herhangi bir mekanizma da maalesef yok. Bir kaç marka dışında ürün etiketinde bu konuya dikkat çeken firma yok.
Bazı kamu kurumları ihale şartnamelerinde ÖKO TEX 100 belgesini şart koşmaktadır. Milli Eğitim sisteminde serbest kıyafet sistemi olduğu için bu konuda tüketicilerin, öğrencilerin, velilerin, idareci ve öğretmenlerin bilgilenmesi çok büyük önem taşımaktadır. Çocuklarımıza veya kendimize herhangi bir tekstil ürünü alırken firmanın adı, sanı ünvanı, büyüklüğüne, içeriğine değil etiketine bakmanın önemini anlamak gerekir.
İşte Doğal Çocuk çocuklarımızı ilgilendiren her alanda güvenli alışverişi nasıl sağlayabiliriz diye düşünerek ve bu konuda bir misyon üstlenerek ortaya çıkmış bir projedir.
Eğitimli, bilinçli, duyarlı ve etkili bir kamuoyu oluşturmak, üreticiler üzerinde baskı oluşturmak, yasal mevzuatta gereken değişiklikleri yaptırmak, denetim mekanizmalarını oluşturmak , oto kontrolü sağlamak hedefleri arasındadır.
Kendi çocuğumuz için istediğimiz herşeyi bütün çocuklar için istemek, ilk doğduğu gün gibi sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamak bizim elimizdedir.
“Sağlıklı Nesiller İçin Güvenli Yaşam” istiyorsak,
Yapılacak şey belli: Sorumluluk bilinci duymak ve harekete geçmek…
Yukarı Git ▲